10 Haziran 2020 Çarşamba

KELEBEĞİN KANATLARINDAKİ ÖMÜR: MUZAFFER TAYYİP USLU

          KİMDİR MUZAFFER TAYYİP USLU?

       1922 yılında doğup, 1946 yılında gözlerini yaşama kapatan, yaşadığı kısacık 24 yılda büyük işler yapan bir şairdir o... Babası polis olduğu için çocukluğu Anadolu’nun değişik yerlerinde geçmiştir.
   Zonguldak Çelikel Lisesinde okurken hayatına önemli bir isim girer: Behçet Necatigil. Edebiyat öğretmenliği yapan Necatigil'in Muzaffer Tayyip Uslu'nun şairaneliğine katkısı büyük olacaktır şüphesiz. 
  Uslu,liseden sonra girdiği İÜ Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü yoksulluk nedeniyle bitirememiş ve Zonguldak’a dönerek burada memur olarak çalışmaya başlamıştır. Ancak şair arkadaşı Rüştü Onur gibi o da zatürreye yakalanmış ve hastalığı bakımsızlıktan dolayı vereme dönmüştür. Arkadaşı Rüştü Onur, Heybeliada Senatoryumu'nda tedavi görme şansını yakalasa da Muzaffer Tayyip Uslu ilgisizlikten genç yaşta hayatını kaybetmiştir.
     Şiirleri, Zonguldak Halkevi’nin çıkardığı Kara Elmas adlı yerel sanat dergisi ile Varlık dergisinde yayımlanmıştır. Ömrünün son altı yılını verimli olarak geçirdiği için uzun yaşayamayacağını seziyordu. Bu yüzden şiirlerini alelacele bir kitapta topladı, 1945 yılında Şimdilik adlı tek kitabını yayımladı.
Kelebek ömrüne hangi aşkları, dertleri kattığını da şüphesiz şiirlerinden anlıyoruz.

Aynalardan evvel bir güzele güzelliğini hatırlatmak isteyen, yağmurlu gecelerde elleri ceplerinde sokaklarda avare dolaşan, ölümü her an ensesinde hisseden, gurbette iken mektuplar bekleyen ama o mektupların gelmeyeceğini de bilen bir yürek Muzaffer Tayyip Uslu...Hadi gelin ölüm yıldönümünde onu şiirleriyle analım.


1.BİR SEVDA ŞİİRİ 


Sen eski bir sevda şiirisin..
Bir koku var sende,
Sıcak yaz akşamlarına mahsus..
Ellerinde mi,
Saçlarında mı,
Gözlerinde mi
Bilmem..
 
Bir koku var sende,
Sıcak yaz akşamlarına mahsus...


 2. ÖLDÜKTEN SONRA

Diyecekler ki arkamdan
Ben öldükten sonra
O, yalnız şiir yazardı
Ve yağmurlu gecelerde
Elleri cebinde gezerdi
Yazık diyecek
Hatıra defterimi okuyan
Ne talihsiz adammış
İmanı gevremiş parasızlıktan


3. GRAMER DERSİ

Sevmek'' bir kelimedir
``Sarı saçlı'' dersem bir kız için
Sıfat söylemiş olurum
``Ben sarı saçlı bir kız sevdim''
Bir cümledir. Sevda dolu bir cümle
Nokta koymalı, durmalı zira
Zira ``açlık'' da bir kelime
Cümleye gelmez sarı saçlı kız gibi
Ah elbet dolaşırsa ölüm sık sık dilime
``Öleceğim, ölüyorum, öldüm''
Diyeceğim bir gün


4. ARZU

Bir güzele
Güzelliğini söylemek isterdim
Aynalardan evvel..


5. SENİ ANLAMAK


Seni anlamak için  Sen olmak gerekir  Seni anlıyorum  Çünkü yüreğindeki senim..   Beni korkutan şey  Ölüm değil,  Beni korkutan insanlar...

6.RÜŞTÜ'DEN GELEN MEKTUP


Önce bütün şairlere selam
Sonra şunu söylemek isterim
Ölüm hiçte güzel değil
Ne sabah var ne akşam

Sokakların ellerinden öperim
Bana yaşamasını öğretmişlerdi
Dost olsun düşman olsun
İnsanlara iyi günler dilerim

Söyle sarı saçlı daktiloya
Ben yokum artık
Vefasız dostlara hatırlat
Kimseye kalmaz o dünya

Nasıl unuturum güzeldi yaşamak
Fakat hakkı varmış Oktay'ın
"Hatıralar da dal istiyor
Kuşlar gibi konacak"

7. GURBET

 
Aşıksın işte
Ne diye saklarsın
Söylediğin şarkıdan belli
Sevdiğin kız
Seni sevmez
Üstelik..
 
Bir de gurbettesin
Mektup beklersin
Gelmez..

8. KUŞ MİSALİ

 
Derler ki insan oğlu
Uçan bir kuş misali
Bir bakarsın burda şimdi
Bir bakarsın öldü gitti..
 
Ve işte dünyamız
Ağacın kuşa,
Kuşun ağaca
Benziyen bir tarafı yok..
 
Ben de diyorum ki  
Muzaffer Tayyip adındaki insan
Güzel olan yaşadığımızdır
Bir gün öleceğimiz değil..
 
Belki diyorum kendi kendime
Belki de öldükten sonra
Mümkündür yaşamak.!

9. ŞAİR

     
Siz bakmayın bana
Ben şairim
Denizin üzerinde yürüyebilirim
Islık çalarak
Hatta ellerim cebimde
Bir de sıgara bulunsun
İsterseniz ağzımda...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder